Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Arnavutköy’deki Darülaceze Sosyal Hizmet Kenti’nin açılış töreninde konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Değerli İstanbullular, Darülaceze ailesinin fertleri, hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum.
Bu önemli açılışta sizlerle birlikte olmaktan onur duyuyorum. Darülaceze’yi kuran ve onu tüm insanlığa ulaştıran Sultan Abdülhamid’i bir kez daha anıyorum.
Allah o güzel insanlardan razı olsun. İnancımız, insanlığa, özellikle de ihtiyaç sahiplerine miras bırakanların, öldükten sonra amel defterinin kapanmayacağını söylüyor. Darülaceze böyle bir iştir. 100 binden fazla insanın şefkat kapısı olan Darülaceze, bizler için ilham kaynağıdır.
Burası din, köken, ırk ayrımı yapmadan tüm yoksulları koruyan sembolik bir kurum. Bu şemsiyenin altında insana insan olduğu için saygı gösterilmesi anlayışı var.
Burada insanı asil bir yaratık olarak gören asil bir gönüllülük var. Biz ibadet edilecek bir varlık değiliz. Biz Rabbimizden başka hiçbir güce tapmadık. Kimseye kulluk etmiyoruz, sadece Allah’a kulluk ediyoruz.
Finans kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Eğer buranın arkasında olmasaydı burayı bitiremezdik. Bu kadar ferah bir yerde kat artı 3 kat dediğimiz şey burada hayata geçirildi. Burada dikey mimari değil, yatay mimari var. Kendi kültürümüzün Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet müktesebatı olduğunu görüyoruz.
Yaşlılık aynı zamanda bir sınav problemidir. Hiçbirimiz yaşlılığımızı nasıl geçireceğimizi bilmiyoruz. En büyük zenginlik ne zenginlik ne de mülktür. Milletin samimiyetle ettiği bir duadır, Allah razı olsun.
Siyasi yolculuğumuzda üstlendiğimiz tüm görevlerde bu anlayışla hareket ettik. Hiçbir ayrım yapmadan vatandaşlarımıza hizmet sunduk. Çalışmalarımızla 81 ilin tamamına damgamızı vuruyoruz. Milletimize uyum elini uzattık. Toplumun en dezavantajlı ve dışlanmış kesimlerinden başlayarak herkesin refahını artırmaya çalıştık. Bunu burada da kanıtlayacağız. Biz her zaman bakıma muhtaç olanlarla ilgilendik, burada da öyle yapacağız.
Evde bakım gibi birçok hizmeti hayata geçirdik. Umut Evleri ve Gündüz Bakım Evleri ile engellilere ve ailelerine destek olduk.
2002 yılında kamuya ait bakım merkezi sayısı 21 iken bugün 107’ye çıkmıştır. Kamu ve özel olmak üzere toplam 417 bakım merkezinde 36 bin kardeşe yatılı bakım hizmeti verilmektedir. 2007 yılında başlattığımız yatılı bakım hizmeti için 560 bin vatandaşımıza 598 lira ödüyoruz.
Elitler ve fildişi kulelerde yaşayanlar bilmese de milletimiz bu hizmetleri çok iyi biliyor. Söze gelince sosyal hizmetten bahsedip halka tepeden bakanlardan değiliz. Köklü ve asil devlet geleneğimizi günümüz devlet geleneğiyle harmanlayarak özgün bir anlayış geliştirdik. Türkiye, sosyal güvenlik şemsiyesinin kapsamlılığı açısından dünyanın ileri ülkelerinden biridir. Bundan sonra evsizlerin arasında biz de olacağız.
Bu çalışma anlayışımızın en güzel örneğidir. Darülaceze’nin temelini bir buçuk yıl önce attık. Amacımız burayı bir yıl içinde bitirip halkımızın hizmetine sunmaktı. Ancak depremden dolayı 5 aylık bir gecikme yaşandı. Projenin gelişimini yakından takip ettik. Tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bugün açmanın gururunu yaşıyoruz. Sosyal yaşam şehrimiz yatay mimari prensibine göre inşa edilmiştir. Tesisimiz 23 bloktan oluşmaktadır. Bunların yanı sıra camiler, kiliseler ve sinagoglar da bulunmaktadır. İdari binaları, poliklinik ve fizik tedavi merkezleriyle her binayı İstanbul’a getirdiğimizi görüyoruz. Böyle bir hizmeti bizlere nasip ettiği için Rabbimize hamd ediyorum.
Netanyahu’nun iki bakanıyla birlikte basın açıklaması yaptığını görüyorum. Macron’un açıklamaları ve Riyad Tepesi onu çok rahatsız etti. Hey Netanyahu, bunlar senin güzel günlerin. Farklı günler sizi bekliyor. Şunu bil, gidiyorsun, gidiyorsun, gidiyorsun.
