Birleşmiş Milletler (BM) merkezli uzmanlar konseyinin dün sunduğu 4 yıllık değerlendirme raporuna göre, kansere neden olan ultraviyole ışınların tutulduğu ozon tabakasının güzelleşme yolunda olduğu ve eski haline dönebileceği açıklandı. 40 yıldaki eski hali.
Ozon tabakasının ilk kez 1970’li yıllarda incelmeye başladığı belirlenmiş ve 16 Eylül 1987’de imzalanan ve 1989’da yürürlüğe giren uluslararası Montreal Protokolü ile tabakayı incelten kimyasallar kademeli olarak kullanımdan kaldırılmıştır. BM destekli uzmanlar komitesi, 4 yılda bir yayınlanan Amerikan Meteoroloji Derneği’nin 103. yıllık toplantısında ‘Ozon İncelten Elementler’ konusunda alınan önlemleri içeren değerlendirme raporunu dün sundu. Rapora göre, Montreal Protokolü’nün işe yaradığını ve ozon tabakasını incelten elementlerin yaklaşık yüzde 99’unun kullanımdan kaldırılmasının ozon tabakasını korumayı başardığını vurguladı.
ÖNEMLİ BİR İYİLEŞME Üst stratosferdeki ozon tabakasında önemli bir iyileşme ve insanların güneşten gelen zararlı ultraviyole (UV) ışınlarına maruz kalma oranında azalmanın altı çizildi. “Mevcut politikalar (ozonu korumak için getirilen) devam ederse, Antarktika’da 2066 civarında, Kuzey Kutbu’nda 2045’te ve geri kalanında 2040’ta ozon tabakasının 1980 değerlerine (ozon deliği ortaya çıkmadan önce) yükselmesi bekleniyor. dünya” dedi rapor. . Antarktika’daki ozon deliğinin özellikle 2000 yılından itibaren kademeli olarak toparlanma yoluna girdiği belirtildi. KÜRESEL ISINMAYI ÖNLEYECEK Montreal Protokolü’ne ek olarak 2016’da yapılan değişikliğin sonuçlarının da önemli olduğunu vurgulayan uzmanlar, bazı Hidroflorokarbonların (HFC’ler) üretim ve tüketiminin kademeli olarak azaltılması olumludur. Bu değişikliğin 2100 yılına kadar 0,3 ila 0,5°C arasında bir ısınmayı önleyeceği tahmin ediliyor. Uzmanlar, Montreal Protokolünü bugüne kadarki en başarılı uluslararası çevre anlaşması olarak nitelendirdi. BM’NİN Raporu hazırlayan BM merkezli uzman heyeti KİMDİR Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Ulusal Okyanus ve Atmosfer Yönetimi (NOAA), Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ve Avrupa Kurulu’ndan bilim adamları.
